Alternatif Bir Yaşam Mümkün mü?
Giriş
Önereceğim yaşam düzeni, esasında Türkiye’deki ekolojik yerleşimlerin sahip olduğu yaklaşıma “kırsal alanda katma değeri
yüksek temiz sınai üretim” kavramını eklemlemekten ibaret. Bununla beraber
üretim, paylaşım ve mülkiyet ilişkilerini mevcut yasal düzen içinde mümkün olabilecek şekilde ve “ortak yaşam” anlayışıyla biraz daha detaylı
tanımlamaya çalıştım.
Genel Bakış Açısı
- Doğayı tahrip etmeden dengesini bozmadan kullanmak en öncelikli görevimiz;
- Doğaya uygun üretkenlik en zevkli uğraşımız;
- Doğanın verdiklerini dengeli olarak paylaşmak en güzel yaşam özlemimiz olmalıdır
Ahmet Tuğrul Alyanak
Genel Çerçeve
Ortak Yaşam Kültürü olarak da adlandırılabilecek bu yaklaşım küçük insan topluluklarının beslenme ve barınma ihtiyaçlarını olabildiğince kendi içinde karşılayan, nispeten bağımsız ve nitelikli bir yaşam sürebilmek için dayanışma yordamı geliştirme denemesidir.
Patronsuz işletmeler şehirlerde olabileceği gibi kırsal alanda da kurulabilir. Ortak mülkiyetle edinilen bir arazi üzerinde sadece sınai üretim değil, tarımsal üretim de yapılır. Aynı zamanda barınma, beslenme vb farklı temel ihtiyaçlar için de ortak çözümler geliştirmek için "Köy Fabrikası" modeli önerilmektedir.
- Kazancın adil paylaşımına dayalı, patronsuz, kooperatif tarzı bir üretim organizasyonu kurmak
- Kırsal alanda, hem tarımsal hem sınai üretime dayalı ortak bir yaşam yaratmak
- Köy fabrikalarının güç birliği yapabilmesi için üst birlik kurmak
- Mümkün olduğunca yerel bir “takas ekonomisi” yaratmak
- Ne savaş endüstrisi için ne de suni ihtiyaçlar için gereksiz üretim yapmamak
hedeflenmektedir.
Amaç : Nitelikli Bağımsız Yaşam
Eleştiriler
Amaç : Nitelikli Bağımsız Yaşam
Bu yaklaşım büyük şehirlerde kümelenmiş sınai üretim sistemine
alternatiftir. Şehir Fabrikalarına alternatif olarak buna “Köy Fabrikası”
yaklaşımı da denebilir. Şehir fabrikalarında amaç “üretim” iken Köy Fabrikasında amaç “nitelikli bağımsız yaşam”dır.
KÖY FABRİKASI BROŞÜRÜ ; "Köy Fabrikası" tam metin için tıklayınız.
KÖY FABRİKASI BROŞÜRÜ ; "Köy Fabrikası" tam metin için tıklayınız.
Vergi Mevzuatı Açısından Köy Fabrikasının Değerlendirilmesi :
Kooperatiflerin "ortak içi işlem" diye adlandırılan bazı durumlarda kurumlar vergisinden muaf olması söz konusudur. Bu "vergiden kaçınma" imkanı üzerinde daha detaylı araştırma yapılmalıdır.
Köy Fabrikası ile Yerel Takas Ekonomisi Yaratmak:
Kurulacak KÖY FABRİKASI, çalışanlarına, kendi adına bastırdığı akıllı kartlar dağıtarak bir bakıma ELEKTRONİK PARA basmış olur. Bu kartlarla alışveriş yapabilmeleri için YEREL ESNAFa POS cihazları dağıtılır.
Büyük perakendeci olan süpremarketler bu TAKAS sisteminin dışında tutularak yerel esnafa destek olunabilir.
Bu "yerel takas ekonomisi sistemi"nin lokomotifi ise anlaşılacağı üzere ana üretimi yapan KÖY FABRİKASI kooperatifidir.
ELEKTRONİK YEREL PARAya dayalı yerel bir ekonomi modeli olan "Token Exchange System" de burada önerdiğimiz sisteme oldukça benzemektedir. Konu ile ilgili detaylı bilgi için John Boik'in "Creating Sustainable Societies" adlı kitabını tavsiye ederiz. Ayrıca http://www.principledsocietiesproject.org/ adresinde Amerikadaki uygulama hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
Gerek ekolojik
problemler gerekse sosyal problemler ihtiyaç tanımlarının çarpıtılmasının yanı
sıra üretim ve paylaşım ilişkilerinin dengesiz ve mantıksız olması sonucu
ortaya çıkmıştır. Kapitalist sistem içerisinde yaratılan suni istekler ihtiyaç
olarak algılanmaya başlanmış, imkanları kısıtlı olan ya da kısıtlanan insanlar
isteklerine ulaşabilmek adına köleleşmiştir.
Şehirlerde
insanların yaşam kalitesi düşmüş, özellikle ulaşım sırasında gereksiz zaman
kayıpları yaşanır olmuştur. İşyeri ve çarşıya yakın olmayı sağladıkları için sahip
oldukları rant yüzünden şehir konutlarına anlamsız kiralar ödenir olmuş, insan
emeği bu yolla sömürülmüştür.
Ticari
kaygılarla üretilen sağlıksız gıdalar nedeniyle şehirlerde satılan gıdaların
kalitesinden duyulan endişe, şehirlerdeki yaşam kalitesinin düşmesine katkı
sağlamış; bu konuda belli bir kaliteyi yakalamak aşırı pahallı hale gelmiştir.
İnsanlar evlerinde
dar mekanlara hapsolmuştur. Daracık yerlerde hep bir arada bulunmak sinirlilik
yaratmakta ve bu durum aile içi huzursuzluklar doğurmaktadır.
Çocuk büyütmek
giderek zor ve pahalı olmaktadır.
Türkiye’de
kırsal bölgede yaşayan nüfus yeterli gelir elde edememekte ve giderek şehirlere
göçe zorlanmaktadır. Kırsal bölgedeki genç nüfus giderek azalmakta ve tarım arazileri
yeterince işlenememektedir.
Kırsal bölgede
“küçük olsun benim olsun” mantığı ile edinilen gereksiz makine ve teçhizat
bolluğu vardır ve bu durum tarım yapanların emeklerinin sömürülmesine neden
olmaktadır.
Araziler parçalı ve küçük
olduğundan tarımsal üretim giderleri yükselmektedir.
Türkiye’de
ekolojik yerleşimler ve bu temelde oluşturulmaya çalışılan ortak yaşam
şekillerinin bu derece cılız kalmasının başlıca nedenleri arasında şehir
kültürü ile yetişmiş insanların kırsal hayattaki şartlara uyum güçlükleri,
tarımsal üretimin hele hele klasik yöntemlerle yapılması halinde çok meşakatli
olması buna karşın katma değerinin özellikle sınai ürünlerle kıyaslandığında
düşük olması sayılabilir. Neticede daha kaliteli bir yaşam arzusuyla zor
şartlarda düşük gelir elde ederek yaşamak bir tür Don Kişotluk yapmakla eşdeğer
hale gelmektedir. Hele hele ileri yaşlarda bedensel gücün azalmasıyla bu yaşam
şeklinin sürdürülmesi neredeyse bir ütopyaya dönüşmekte ve insanlar yine
şehirlere mahkum olmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder