23.06.2009 Referans-İzmir Haber
Fast food'a karşı geliştirilen 'slow food' ve 'sakin şehir' felsefesine en uygun yerlerden biri olan İzmir Urla'da bağ kurup butik, organik şarap üretimine başlayanların sayısı artıyor. Bölgenin gelecekte Kaliforniya'daki Napa Valley gibi şarap turlarının düzenleneceği merkezlerden biri olması bekleniyor.
İzmir'in Urla bölgesi, Kaliforniya'daki ünlü Napa Valley gibi geleceğin butik şarap merkezi olmaya aday. Bağcılık ve şaraba gönül verenler, "sakin şehir" felsefesinin hayata geçirilebileceği Urla, Seferihisar gibi İzmir'in yarımada bölgesinde toplanmaya başladı. Butik ve organik şarap üretimi için mesleklerini bırakıp Urla'ya yerleşenler, önce küçük miktarlarda sadece kendileri için yaptıkları üretimi zaman içinde bağları genişledikçe keyifli bir iş alanı haline getirmeye başladı. Bağ evlerine düzenlenen şarap tadım turlarında, ziyaretçilere hemen önlerinde uzanan bağın üzümlerinden yapılan şarapları sunan ve kısıtlı miktarlarda satış yapan Urla'daki butik şarap üreticileri, sakin şehir felsefesini hayata geçirebilmek için çaba gösterdiklerini söylüyor.
Urlice markası ile butik şarap üreten Bilge ve Reha Öğünlü çifti, yedi yıl önce ABD'de işlerini bırakıp hayallerini gerçekleştirmek üzere Urla'ya yerleşmiş. Bilge Bengisu Öğünlü, ünlü marketler zinciri K Mart'ın mimarlık departmanının bölüm başkanı, Reha Öğünlü ise ünlü müzik ve kitap evleri Borders'da çalışıyormuş. Michigan'da yaşayan çift Türkiye'ye her gidiş gelişlerinde hayallerindeki projeye biraz daha olgunlaştırmış ve 2002 yılında Urla'da ilk çubuklarını dikmeye başlamışlar. Bilge Öğünlü "Böyle bir projeyi gerçekleştirmenin temelinde zaten bağların içinde büyümüş olmamızın etkisi oldu. Annemin burada bağları vardı. Yedi yıl önce hayallerimizi gerçekleştirmeye başladık ve başarılı da olduk" diyor.
İlk tepkiler olumlu
Geçen haftalarda Türkiye'ye gelen dünyanın en ünlü şarap uzmanı ve Financial Times yazarı Jancis Robinson kör tadımla, yani markalarını bilmeden yaptığı tadımlarda Urlice şaraplarından Urlice 2005 Merlot-Shiraz'a en yüksek notlarından 16 puan verdi. İtalya'da fast food ve küreselleşmenin olumsuz etkilerine karşı gelişen "Sakin Şehir" düşüncesinin fikir babası ve öncüsü İtalyan Carlo Petri'nin de Urlice'yi ziyaret ettiğini söyleyen Bilge Öğün çok olumlu tepkiler aldıklarını söyledi.
"Sakin Şehir" düşüncesinin içinde yöresel lezzet, gelenek ve görenekleri korumak olduğunu söyleyen Reha Öğünlü ise "Bunun için yaptığımız üretimin 'adil, temiz ve iyi' olmasına dikkat ediyoruz" dedi. Adil üretim için sürdürülebilir tarım yapmak gerektiğini, bunun için çevreyi korumak gerektiğini söyleyen Reha Öğünlü "Örneğin çevreye zarar vermemek için yabani ot ilacı kullanma yerine işçi tutup çapa yaptırıyoruz. 22 dönümlük arazinin çapası için çok sayıda işçi çalıştırmak gerekiyor. İşçileri daha ucuz olsun diye uzak yerlerden getirme yerine bulunduğumuz çevrenin çalışanlarından seçiyoruz. Biraz maliyetli oluyor ama bu çevrede yaşayanlar da bu bağın getirilerinden yararlanmış oluyor. Bu da sakin şehir düşüncesine uygun bir tarz" diyor.
Bilge Öğünlü, iyi ürün alabilmek için ise "yeşil hasat" yaptıklarını anlatıyor. Asmada ne kadar az salkım olursa ürünün kalitesinin o kadar çok arttığını söyleyen Öğünlü "İstesek 30 ton alabileceğim bağdan, dallarda birkaç salkım bırakarak sadece 9-10 ton ürün alıp üzümün kalitesini artırıyoruz. Bunun sonucu bu üzümden yapılan şarabın da kalitesi çok yüksek oluyor" diyor.
Şaraplarının büyük market zincirlerinde bulunmasının mümkün olmadığını söyleyen Öğünlü çifti, sadece bazı özel restoranlar ile tadım için bağa gelenlere arzu ederlerse satış yaptıklarını söylüyorlar
Fast food'a karşı geliştirilen 'slow food' ve 'sakin şehir' felsefesine en uygun yerlerden biri olan İzmir Urla'da bağ kurup butik, organik şarap üretimine başlayanların sayısı artıyor. Bölgenin gelecekte Kaliforniya'daki Napa Valley gibi şarap turlarının düzenleneceği merkezlerden biri olması bekleniyor.
İzmir'in Urla bölgesi, Kaliforniya'daki ünlü Napa Valley gibi geleceğin butik şarap merkezi olmaya aday. Bağcılık ve şaraba gönül verenler, "sakin şehir" felsefesinin hayata geçirilebileceği Urla, Seferihisar gibi İzmir'in yarımada bölgesinde toplanmaya başladı. Butik ve organik şarap üretimi için mesleklerini bırakıp Urla'ya yerleşenler, önce küçük miktarlarda sadece kendileri için yaptıkları üretimi zaman içinde bağları genişledikçe keyifli bir iş alanı haline getirmeye başladı. Bağ evlerine düzenlenen şarap tadım turlarında, ziyaretçilere hemen önlerinde uzanan bağın üzümlerinden yapılan şarapları sunan ve kısıtlı miktarlarda satış yapan Urla'daki butik şarap üreticileri, sakin şehir felsefesini hayata geçirebilmek için çaba gösterdiklerini söylüyor.
Urlice markası ile butik şarap üreten Bilge ve Reha Öğünlü çifti, yedi yıl önce ABD'de işlerini bırakıp hayallerini gerçekleştirmek üzere Urla'ya yerleşmiş. Bilge Bengisu Öğünlü, ünlü marketler zinciri K Mart'ın mimarlık departmanının bölüm başkanı, Reha Öğünlü ise ünlü müzik ve kitap evleri Borders'da çalışıyormuş. Michigan'da yaşayan çift Türkiye'ye her gidiş gelişlerinde hayallerindeki projeye biraz daha olgunlaştırmış ve 2002 yılında Urla'da ilk çubuklarını dikmeye başlamışlar. Bilge Öğünlü "Böyle bir projeyi gerçekleştirmenin temelinde zaten bağların içinde büyümüş olmamızın etkisi oldu. Annemin burada bağları vardı. Yedi yıl önce hayallerimizi gerçekleştirmeye başladık ve başarılı da olduk" diyor.
İlk tepkiler olumlu
Geçen haftalarda Türkiye'ye gelen dünyanın en ünlü şarap uzmanı ve Financial Times yazarı Jancis Robinson kör tadımla, yani markalarını bilmeden yaptığı tadımlarda Urlice şaraplarından Urlice 2005 Merlot-Shiraz'a en yüksek notlarından 16 puan verdi. İtalya'da fast food ve küreselleşmenin olumsuz etkilerine karşı gelişen "Sakin Şehir" düşüncesinin fikir babası ve öncüsü İtalyan Carlo Petri'nin de Urlice'yi ziyaret ettiğini söyleyen Bilge Öğün çok olumlu tepkiler aldıklarını söyledi.
"Sakin Şehir" düşüncesinin içinde yöresel lezzet, gelenek ve görenekleri korumak olduğunu söyleyen Reha Öğünlü ise "Bunun için yaptığımız üretimin 'adil, temiz ve iyi' olmasına dikkat ediyoruz" dedi. Adil üretim için sürdürülebilir tarım yapmak gerektiğini, bunun için çevreyi korumak gerektiğini söyleyen Reha Öğünlü "Örneğin çevreye zarar vermemek için yabani ot ilacı kullanma yerine işçi tutup çapa yaptırıyoruz. 22 dönümlük arazinin çapası için çok sayıda işçi çalıştırmak gerekiyor. İşçileri daha ucuz olsun diye uzak yerlerden getirme yerine bulunduğumuz çevrenin çalışanlarından seçiyoruz. Biraz maliyetli oluyor ama bu çevrede yaşayanlar da bu bağın getirilerinden yararlanmış oluyor. Bu da sakin şehir düşüncesine uygun bir tarz" diyor.
Bilge Öğünlü, iyi ürün alabilmek için ise "yeşil hasat" yaptıklarını anlatıyor. Asmada ne kadar az salkım olursa ürünün kalitesinin o kadar çok arttığını söyleyen Öğünlü "İstesek 30 ton alabileceğim bağdan, dallarda birkaç salkım bırakarak sadece 9-10 ton ürün alıp üzümün kalitesini artırıyoruz. Bunun sonucu bu üzümden yapılan şarabın da kalitesi çok yüksek oluyor" diyor.
Şaraplarının büyük market zincirlerinde bulunmasının mümkün olmadığını söyleyen Öğünlü çifti, sadece bazı özel restoranlar ile tadım için bağa gelenlere arzu ederlerse satış yaptıklarını söylüyorlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder