9 Şubat 2010 Salı

Sarnıçları Ne Çabuk Unuttuk

Bu konuda blog yazma işine Cevat beyin Etrim Günlüğündeki "Yağmur Suyu" başlıklı yazısını okuduktan sonra karar verdim. Ayrıca Mehmet Vuran'ın Bodrum sarnıçları ile ilgili detaylı yazısı da oldukça doyurucu. Eski sarnıçlar hakkında detaylı bilgiler bu yazılarda zaten var. Ben kendilerinin hoşgörülerine sığınarak önemli gördüğüm yerlerden bir kaç alıntı yaptım bu sayfada. Aşağıdaki fotoğraf da Sabahattin Bilsel'in fotoğraf galerisinden alınmıştır. Zengin bir sarnıç fotoğraf arşivini bu galeride bulabilirsiniz. Sarnıçlar çok eskiden beri bilinen, yağmur suyu toplamak için yapılmış depolardır. Sondaj teknolojisi ile birlikte dalgıç pompalar kullanılmaya başlayınca sarnıçların da pabucu dama atılmış. Oysa yer altı sularının hesapsızca kullanılması da tam bir talan aslında. Pek çok kişi yer altı sularının tükenebilir bir kaynak olduğunun farkında bile değil. Bu açıdan bakıldığında unutulan sarnıç teknolojisini tekrar hatırlamak çok gerekli diye düşünüyorum.

Sarnıçlar öyle rastgele yerlere yapılmamışlardır. Özenle seçilen ve yamaçlardan akan suları toplayabilecek noktalarda inşa edilmişlerdir. Etrim Günlüğünde Cevat bey diyor ki "...aslında tüm bu sarnıçların hepsinin bir “akar”ı varmış. Yani yağışlı mevsimlerde oluşan küçük dereciklerin önüne kurulur, açılan bir delikten bu küçük akarsuların taşıdığı sular toplanırmış içerisine. Tabi üzerine düşen yağmurun içeriye alınması için etrafında küçük delikler de bırakılıyor. Mükemmel bir yöntem. Eğimli arazilerden gelen suyu dolduracağınız bir depo inşa ediyorsunuz. Bu sarnıçlar hala kullanılıyor sıcak mevsimlerde özellikle hayvanların su ihtiyacı için. İçlerinde seviyesi düşen suya ulaşabilmek için bir merdiven de yapılmış. İçinde biriken çamuru da ara sıra temizlemek gerekiyor."

Mehmet Vuran da yazısında sarnıçlarla ilgili önemli teknik bilgiler vermekte; "Ortalama bir sarnıcın çapı 7 m. civarındadır. Bu da yaklaşık 38 m2 bir taban alanı oluşturur. Kapı hizasına kadarki derinliği ise 2-2,5 m kadardır. Böylece 75 m3 civarında bir su toplama ve depolama haznesi oluşmuş olur. Bu yöreye düşen ortalama yıllık yağış miktarı 650 mm olduğuna göre demek oluyor ki, kubbe kısmına düşen yağıştan toplanan miktar; 38 m2 x 0.65 m = 24.7 m3 "

En ünlü sarnıç herhalde Yerebatan Sarnıcıdır. Devasa bir boyuta sahip sarnıç adeta bir mühendislik harikasıdır.

Yerebatan Sarnıcı
Doğu roma imparatorluğunun en parlak devri olan MS 6.yyda imparator Justinianus tarafından yaptırılmıştır. Uzunluğu 140m genişliği 70m olan sarnıç toplam 9800 m2 bir alana sahiptir. Her sırada 28 sütun, 12 sıra halinde yerleştirilmiş birbirinden 4m 90cm aralıkla dikilmiş toplam 336 adet mermer sütun bulunmakta olup, her bir sütunun yüksekliği 9 m dir. Sütun başlıkları genellikle korent veya iyon karışımıdır. Sayısı az olmakla birlikte işlenmemiş dorik üslupta sütunlar da bulunmaktadır. Çevre duvarların kalınlığı 4m olup, pişmiş tuğla ile örülmüş, üzeri su geçirmez özelliği olan horasan harcı ile sıvanmıştır. Sarnıcın suyu imparator Justinianus tarafından şehrin 19 km uzağında bulunan Belgrad ormanlarından getirilmiştir. 1985 yılından bu yana İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından restore edilen sarnıç, 9 Eylül 1987 den itibaren ziyarete açılmıştır. Su deposu yerine restoran olarak kullanılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder